ABD Dışişleri Bakanlığı’nın her yıl hazırladığı “İnsan Hakları Uygulamaları” raporunda Türkiye’de önemli insan hakları sorunları bulunduğuna genişçe yer verildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın her yıl hazırladığı “İnsan Hakları Uygulamaları” raporu yayınladı.
Türkiye’de önemli insan hakları sorunları bulunduğuna genişçe yer verilen raporda, Türkiye’nin yaşanan sorunların çözümü konusunda yeterli adımları atmadığına vurgu yapıldı.
Keyfi cinayetlere dair raporlarlarda; gözaltındaki kişilerin şüpheli ölümleri; zorla kaybetmelere yer verildi.
İşkence olaylarının sıkça yaşandığını, muhalefete mensup politikacılar ve eski milletvekilleri, avukatlar, gazeteciler, insan hakları aktivistleri ve ABD Misyonu çalışanları da dahil olmak üzere on binlerce kişinin “terörist” olarak nitelendirilip keyfi olarak tutuklandığı vurgulandı.
Seçilmiş görevliler de dahil olmak üzere siyasi mahkumların varlığına dikkat çekildi.
Ülke dışında bulunan kişilere karşı siyasi amaçlı misillemeler; yargı bağımsızlığına yönelik önemli sorunlar; gazetecilere yönelik şiddet ve tehdit dahil olmak üzere ifade özgürlüğü, basın ve internet üzerindeki ciddi kısıtlamalara eleştirildi.
Toplanma, dernek kurma ve dolaşım özgürlüklerinin ciddi şekilde kısıtlanması; bazı mültecilerin geri gönderilme vakaları; kadınlara yönelik şiddete önemli yer verildi.
Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş kast edilerek bir başkan adayının cezaevine atıldığı ifade edildi.
Raporun özet kısmında şu ifadeler de yer aldı: “2018’de kabul edilen geniş kapsamlı terörle mücadele mevzuatı uyarınca, hükümet temel özgürlükleri kısıtlamaya devam etti ve hukukun üstünlüğünü tehlikeye attı.” denildi
Hükümetin silah kullanma yetkisine sahip devlet görevlilerini ve insan hakları ihlalleriyle suçlanan diğer yetkilileri soruşturmak, kovuşturmak ve cezalandırmak için sınırlı adımlar attığı aktarıldı.
Raporda hükümetin siyasi içerikli sşlahlı operasyonlarda sivillerin haksız veya kasıtlı ölümlerinden dolayı personeli soruşturma veya kovuşturma çabaları hakkında bilgi vermediğinin de altı çizildi.